Hayır demek, çoğu kişinin düşündüğünden çok daha derin bir beceridir. Bazen tek bir “hayır”, yaşamda yeni bir kapı aralar; kimi zaman da kişinin kendine dönüş yolculuğunun başlangıcı olur.
Hayır… Hayır… Hayır…
Kimi anlar vardır ki, basit görünen bir hayır; uzun süredir taşınan bir yükü omuzlardan indirir, eski bir döngüyü kırar, görünmeyen zincirleri çözer. Fakat çoğumuz için bu iki harfli kelimeyi söylemek kolay değildir. “Beni yanlış anlar mı?”, “Kırılır mı?”, “Aramız bozulur mu?” gibi düşünceler zihinle duygu arasında gidip gelir. Böylece bir kelime söylemek bile, yokuş yukarı çıkılan uzun bir yol gibi gelmeye başlar.
Oysa hayır demek; kişinin kendi değerini koruma biçimidir. Sağlıklı sınırların temelini oluşturur ve özgüveni besler. Kendi ihtiyaçlarını görmezden gelmeyen, önceliklerini önemseyen herkes için hayır; bir reddetme değil, bir sahip çıkma davranışıdır. Çünkü her hayır, aslında içten gelen bir evettir:
Kendine verilen güçlü, net ve onurlu bir evet.
Uzman Psikolog
Burçin Demirkan